Kadıköy'de tarihi caminin kapısında 30 yıldır kara kalem portreler çizen ressam Kemal Cinel, sanata olan tutkusuyla ilçenin sembol simaları arasında sayılıyor.
68 yaşındaki Cinel, lise yıllarında arkadaşının etkisiyle fark ettiği yeteneğini 1760'ta yaptırılan tarihi Sultan 3. Mustafa İskele Camisi'nin kapısında yaz-kış demeden sürdürüyor. Cinel, sanatını icra ettiği Yasa Caddesi'nin isminin Google haritalarında "Ressam Kemal" olarak geçmesinden gurur duyuyor. Ressam, çocukluk yıllarından beri resimle iç içe yaşadığını anlattı. Trabzon doğumlu olduğunu dile getiren Cinel, ilkokul ve lise eğitimini Samsun'da tamamladığını, resme ilgisini lise yıllarında bir arkadaşının etkisiyle fark ettiğini söyledi. O dönemde resim öğretmeninin yaptığı çizimlere inanmayarak sınıfta performans testi uyguladığını aktaran Cinel, "Öğretmenim, bir öğrenciyi iskemleye oturttu ve resmini çizmemi istedi. Resmi çizince bana inandı." dedi.
"Yaptığın bir işi aşkla yapacaksın"
Cinel, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi hayalini gerçekleştirmek üzere İstanbul'a geldiğini ancak teyze oğlunun kendisine resim yeteneğiyle birlikte farklı meslek edinmesi gerektiğini söyleyince Beyazıt Ticari İlimler Akademisi'ne kaydolduğunu, buradan mezun olduktan sonra da muhasebecilik yapmaya başladığını belirtti.
Muhasebecilik mesleğini hiç sevmediğini dile getiren Cinel, 1994 yılında resme dönüş yapmaya karar verdiğini, Sultan 3. Mustafa İskele Camisi'nin önünde çekinerek yere serdiği resimlerin ardından ilk siparişlerini aldığını dile getirerek, yaz-kış demeden 30 yıldır aynı yerde kara kalem portre çizdiğini kaydetti. Sokakta resim yapmayı hürriyetinin bir parçası olarak gördüğünü, çizdiği resimlerle bir bağ kurduğunu dile getiren Cinel, "Ben memurluğu hiç sevemedim. Bürolar bana hapishane gibi geliyordu. Birisinin emri altında çalışmak bana göre değil. Hürriyet, insanın en değer verdiği şeydir." diye konuştu.
Cinel, sokak ressamlarının dünyada var olan bir sınıf olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Nitekim sokakta çalışan bir sürü esnaf var. Onların yeri sokaktır. Allah, gücünün üstünde insana yük yüklemediği için sokaklarda yazlara ve kışlara dayandım. 30 kış, 30 yaz geçmiş. Şimdi bakıyorum, burada yıllar önceki arkadaşların hiçbirisi yok. Hepsi vazifelerini bitirmiş, gitmiş. Benimle kalan çok az sayıda kişi var. Bu istikrar da bence güzel bir şey. Hani 'Aşkla koşan yorulmaz.' sözü vardır. Yani yaptığın bir işi aşkla yapacaksın. Birçok kişi sokakta resim yapmaya başlıyor ama devamını getiremiyorlar. Ressam, meyve veren ağaç gibidir. İstikrar çok önemli." Cinel, gençlik dönemlerinde kendisine resim çizdirenlerin şimdi evlenip çocuklarıyla yanına geldiklerini söyledi. Onların çocukları için de resim çizmenin çok güzel olduğunu aktaran Cinel, şunları dile getirdi:
"Biz kader senaryosunun oyuncularıyız. Allahutaala hangi kaderi çizdiyse, biz de o rolü en güzel şekilde oynamalıyız ancak o zaman her şey güzel olur. Yaratıcımızın bir ismi de 'Musavvir'dir. Yani şekil ve suret veren ressamdır. En büyük ressam odur. O bütün kainatı 'Musavvir' sıfatıyla güzelliklerle tasvir etmiştir. İnsanları anne karnında istediği şekilde tasvir etmiştir. Dolayısıyla ressamlık Rabbül Alemin hazretlerinin sanatının bir yansımasıdır."
Kaligrafi sanatçısı ve ressam Etem Çalışkan'la tanıştığı günü unutamıyor
Ressam Cinel, tarihi caminin kapısında 30 yıldır resim çizdiğini, hiçbir sermayesi olmadan bu işi yaptığını anlattı. İşini severek yaptığını dile getiren Cinel, "Burada 30 yıl istikrarlı şekilde devam etmemin neticesinde Google haritasında Yasa Caddesi'nin bu noktası 'Ressam Kemal' diye geçiyor. Bu da hoşuma gidiyor. Sayılı günlerde, hasta olmadığımda veya tatile gittiğimde buraya gelmedim. Kimseden izin istememe gerek yok. İstediğin zaman memlekete gidiyorsun." şeklinde konuştu. Cinel, Türkiye'nin en önemli kaligrafi sanatkarlarından olan, Anıtkabir kitabelerini yazan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasını stilize eden 96 yaşındaki Etem Çalışkan'la tanışmasını şöyle anlattı:
"Sakallı, şapkalı bir beyefendi geldi, 'Resmimi çizer misin?' dedi. Ben de onun meşhur Etem Çalışkan olduğunu bilmiyordum. Kendisi meşhur Atatürk resmiyle şöhret bulmuştur. Hatta Samsun'da okul çağında lisedeyken onun resmini vitrinde görüyordum. Hayran kalmıştım. O da benim resme meylimi artırmıştı. Kendisini çizdikten sonra Etem Çalışkan olduğunu söyledi. Bir de rozetini bana hediye etti. Çok memnun oldum. Bu karşılaşma benim için gerçekten unutulmaz bir anı oldu."
Gençlere Kur'an-ı Kerim'in manasını okumalarını ve hayatlarına buna göre yön vermelerini tavsiye eden Cinel, onlardan sevdiği işi yapmalarını istedi.
"Kalemle bunu yapabilmek, çok ayrıcalıklı bir yetenek"
Yaklaşık 37 yıldır Kadıköy'de yaşayan Feriha Kaya, Cinel'i uzun zamandır tanıdığını belirterek, "Böyle insanların hala olması ve bunu devam ettirmesi gerçekten çok güzel. Çok güzel resim yapıyor. Kalemle bunu yapabilmek, çok ayrıcalıklı bir yetenek." dedi. Ayşegül Özkur ise el emeğiyle yapılan bir şeyle dijitalde yapılanın çok farklı olduğuna değinerek, "Hem çok kalıcı bir hatıra hem de anlamlı bir enstantane. Şimdi eşimi çizdireceğim. Eminim onun da çok hoşuna gidecek." ifadesini kullandı.
Özkur, Cinel'in Kadıköy'ün simgelerinden biri haline geldiğini sözlerine ekledi.