top of page

Bilecik'te hara kuran girişimci, yarış atı yetiştiriyor

Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde hara kuran girişimci Serhat Akbaş, Arap ve İngiliz cinsi yarış atı yetiştiriyor.

Serap Yenici

Memleketi Kocaeli'nin İzmit ilçesinden 5 yıl önce Pazaryeri ilçesi Arapdede köyüne gelen 43 yaşındaki Akbaş, 1 yıllık hazırlık aşamasının ardından 2020'de at yetiştiriciliği tesisini faaliyete geçirdi.


Yaklaşık 300 dönüm alana kurulu haradaki 8 padok (yarış atlarının gezdirildiği yer) ve 40 hayvan kapasiteli tesisinde yetiştiriciliğe başlayan Akbaş, 4 senede 40 yarış atını Türk atçılığına kazandırdı. Bu atlar, sahipleri tarafından İstanbul, Ankara, Adana ve Kocaeli'ndeki hipodromlarda yarıştırılıyor. Ailesiyle tesisteki evinde yaşayan, çalışanlarıyla üçüncü kuşak 10 tay ile 20 kısrağına bakan Akbaş, haftanın 7 günü hem kendisine hem de pansiyon hizmeti verdiği, başkalarına ait atlarla ilgileniyor. Hayvanların beslenmesinde ihtiyaç duyulan yonca ve yulaf ile çeşitli otları da aynı köydeki tarlasında üreten Akbaş, böylece haranın yem ihtiyacının yüzde 40'ını kendisi karşılıyor.


Serhat Akbaş, gazetecilere, yaklaşık 14 yıldır atçılıkla ilgilendiğini söyledi.

İzmit'te de harasının bulunduğunu ifade eden Akbaş, "Atlarımızın sayısı çoğaldıkça yer ihtiyacı duyduk. Bir arkadaşımla İnegöl'e mobilya bakmaya giderken civardaki araziler hoşuma gitti. Araştırma yaparken burayı keşfettik. Temmuz 2019'da inşaata başladık. Daha sonra etrafını çevirdik ve atlarımızı getirdik. Eşim ve çocuğumla buradaki bungalovda yaşıyoruz." diye konuştu.

"Kendi çocuğumuz gibi yetiştiriyoruz"

Akbaş, tesisin tüm ihtiyaçlarını kendilerinin üretmeyi amaçladıklarını, bu sebeple büyük çaba sarf ettiklerini dile getirdi.


Ağırlıklı olarak İngiliz atı yetiştirdiklerini bildiren Akbaş, "Buradan çıkan atlar bütün hipodromlara gidiyor. Kocaeli'nde kendi ekibimiz var. Satılmayan atlarımızı oraya gönderiyor, kendimiz koşturuyoruz. Kaliteli atlar yetiştirerek hem Bilecik'e hem de Türk atçılığına kazandırmak istiyoruz." dedi.


Akbaş, güne erken başladıklarını, saat 06.30'da atların yemlerini vererek rutin bakımlarını yaptıklarını belirtti. Rahatsızlanan atların tedavilerini de aynı yerde gerçekleştirdiklerini anlatan Akbaş, "Bu iş gönül, sevda işi. Sattığımız at yarış kazandığında dünyalar bizim oluyor. Mesela sattığımız 'Polychromo' adında bir atımız vardı, dün ilk yarışını kazandı." ifadesini kullandı.


Yetiştiricilik aşamalarına ilişkin bilgi veren Akbaş, şunları kaydetti:

"Annelerimize önce aygır seçiyoruz. Ardından aşım yapılıyor, 11 ay gebe kalıyor. Yavrular ilk 6 ay annelerinin yanında duruyor. Daha sonra annesinden ayırıp kendimize alıştırıyoruz. Onlarla bağ kuruyoruz. Kendi çocuğumuz gibi yetiştiriyoruz. Bunlar bizim evladımız sayılır. Herhangi bir dertleri bizim canımızı sıkıyor."

0 yorum
bottom of page